12 Haziran 2014 Perşembe

large (7)


Şu hayatta hepimizin eksiği, kusuru diz boyu. “Yanılmam” zanneden, en çok yanılır. “Ben bilirim” diyen, aslında en cahilimizdir. Üstünlük taslayan, en geriden gelendir. Beşer dediğin, adı üstünde zaten, şaşar daim. Ayağımız kayar, düşeriz. Vardım zanneder, tökezleriz. Oldum zanneder, bir arpa boyu bile yol katedemeyiz. Piştim dersek hamlık imtihanından geçemeyiz. Çoktur noksanı, eksiği insanın. Hepimizin. İstisnasız herkesin. Ama bir tek kural var ki, unutmayacaksın. Küpe gibi kulağımızda asılı durur daim. En sisli sabahlarda, en puslu yollarda ışık verir, titrek ama sabit bir mum alevi gibi. Öyle bir kural ki, son derece basittir ama bir o kadar temel:”Kalp kırmayacaksın!”Kırdığımız her kalp, ettiğimiz her fena laf, incittiğimiz her can, küstüğümüz her hasım, yüreğimizin üzerine bindirilmiş demirden bir ağırlıktır. Eğer dikkat etmezsek birikir ağırlıklar, nefes bile alamaz duruma geliriz o zaman. Halbuki tüy gibi hafif, kuş gibi latif olabilmeli insanın yüreği, ağırlıksız ve pak… Elif Şafak
İçecekler bitiyor, yiyecekler bitiyor, kafalar bitiyor, aşklar bitiyor ve en önemlisi dostluklar bitiyor... Ama bi fotoğraf karesi hiç bitmiyor, an donuyor ve baktığın zaman eğer o gün gerçekten içten gün geçirdiyseniz o ortamdaki konuşulanları bile duyuyorsunuz.

Kendi yazılarımdan*

 Çok değil, daha dün. Kulağımda hala yankılanan sözler, haladır aklımda.

Vazgeçmemi söyleyen binlerce sese bir yenisi daha eklendiç Tek bir ağızdan sabret, vazgeç, bekle, dur bakalım bi ya hayırlısı neyse o olur, zamana bırak sözlerini söyleyenler yetmezmiş gibi içimde konuşup duran seslerde bunlara katılır oldu. Tek bi kelimeyle, daha doğrusu bi kaç cümleyle. Tüm dünya senden vazgeçmemi haykırsa,vazgeçmeyeceğimi söylerim. Fakat bana vazgeç diyip duran, sen olunca ölesiye canımı yakıyor. Ve fazlasıyla da zoruma gidiyor. Senin tek bi sözünle ben siyaha bile beyaz diyebilirken. Onu demen çok zoruma gitti mavişim, acıttı. Çok kanattı. Ben artık istesem de vazgeçemeyeceğim bi  yoldayım. Kimsesiz hissettiğim bi yol bu, kapkaranlık. Çünkü bunu yaşayan az kişi var ve inanmayacak bi çok kişi.

Bana inanma, benden defalarca vazgeç, beni hiç kabul etme ve hiç sevme. Bunlar senin yapabileceğin ve benim asla engel olamayacağım. Sorgulamayacağım şeylerdir. Çünkü ne hakkım var senin hayatın üstüne ne de bir imkanım.

Hayat gecsin önünden gecip gitsin, sen bekle…

large (10)


Zaman geçsin diye bekle, zamanı gelsin diye bekle. Anlatmak için bekle, anlaşılmak için bekle. Bulmak için bekle, bulunmak için bekle, buluşmak için bekle. Başlasın diye bekle, bitsin diye bekle. Sabahı bekle, geceyi bekle, baharı bekle, yazı bekle, yarını bekle, yeni yılı bekle. Daha iyisi için bekle, daha yenisini bekle. Sabırdan bekle, çaresizlikten bekle, panikle bekle, vazgeçerken bekle. Plan yap bekle, hayal kur bekle. Değişsin diye bekle, dönüşsün diye bekle. Bir bekle, iki bekle. Hayat geçsin önünden geçip gitsin, sen bekle.